Yüzün

Güneş doğarken ayrı batarken ayrı düşürüyor gölgeni odama

Silinir sanıyordum penceremin camlarından

Yağmurlar dinip, buğulu nemi azalınca mevsimin

Uzaklardan gelen bir yolcunun belli belirsiz silüetinde saklı gizemi

Makus talihin, barış adasından dönmediğini görünce anlamı var herşeyin

Kavgasını kendiyle yaptığını anlayınca değerli küskünlüğü

Sonbahar da geçiyor, yok yine yüzün,

Kaldırım kenarlarında oturup bekliyorum zaman zaman

Bir sonbahar mevsimin daha vedası yüzüme çarpıyor

Gel diyor artık,daha fazla gec kalma