Ben giderken en çok seni götürdüm Gece yarılarında huzur nefeslerini Erguvanlar kokulu sokaklarda ayak seslerini Sahil boylarında martılara attığın bakışlarını götürdüm Ben giderken kucak kucak hatıra götürdüm Üstüne aylarca konuşulacak sabahları Korkusu uzun süren devasa geceleri Yalın ayak tuzlu sularda uzaktan adımlayışlarımızı götürdüm Ben giderken lokum tadında adını götürdüm Çekiç ve çivilerle yazılmış mermerden kafamda…
OKUL TIRAŞI
Geçmiş insanın tecrübe ederek kazandığı yetenek ve arızalarının toplamı olarak sırtına yüklenen bir yüktür. Bunun için, ona,” geçmişimi arkada bıraktım” diyerek ona sırtını döndüğünü düşünmek hiç gerçekçi değil. Bilakis, yaşam boyu geride bırakılan her an insan için bir tecrübe yükü olarak beraberinde gelir. Önüne çıkan her zorluğu ya da tercihi geçmişe bakarak yapar insan. Bu…
Yeraltından Pusulalar -15
Bir zamanlar okuduğum kitapların kahramanlarından kadın ve erkek birlikte seyahat eden ya da birbirleri ile farklı zamanlar geçiren çiftleri hayal ederken yerlerine ikimizi koyardım. Ta ki o hikâyenin kahramanlarını herhangi bir musibet ayırana dek. Sonra o karakterleri zihnimde başka kişiliklere ve yüzlere büründürürdüm. Âşıklara ayrılığı yakıştıramam ben. Mukadderatsa başka… Destanlaşacak, asırlar sonrasında imrenilerek anılacak dahi…
7. YIL
Bu siteyi kuralı yedi yıl geçmiş. Neler neler sığdı bu yedi yıla. Kaç şehir, kaç damla gözyaşı, ne kadar yol, kaç saat, ne güzel duygular… Hepsi oldukları yerde duruyor. Çoğu gün kimsenin olmadığını bile bile gelip çaldığım bir ev burası. Bir soluklanayım ve hiç değilse gönlümü doyurayım dediğim yol üzeri uğrak bir çay bahçesi burası….
Deprem…
Hangi kelimeyi yazsam elim varmıyor devamını getirmeye. Son istanbul depremi vesilesiyle yazmıştım içim parçalana parçalana ve olması muhtemel olan şey oldu. Yıkıldık. 20 küsür yıldır orada duran müsebbiplerden hesap sorma hakkımız saklı kalmak ve asla unutulmamak üzere şurda dursun, öte yandan ne geliyorsa elimizden yapma zamanı. Geçmiş olsun sevgilim , ülkem …
Yeraltından Pusulalar -14
İnsan sesi en iyi tedavi yöntemidir .Nereden mi biliyorum? Tabi ki kendimden ve çevremde gördüğüm birçok insandan. insan beyni ve ruhu kompleks olduğu kadar da basit bir yapıdır. Binlerce çeşit kimyasalın birbiri ile tepkimeye girdiği, milyarlarca hücrenin, hücrelere ait organellerin işbirliği yapması bir yana, öte yandan bir sesin, bir titreşimin tüm herşeyi sakinleştirmesi, dengeye getirmesi……
Kış, Kar Falan…
“Gönül çalamazsan aşkın sazını Ne perdeye dokun, ne teli incit. “ (Aşık Hüdai) Yine kış geldi. Buralara hemen gelir zaten. Az birşey geç kalsa, tüm şiddetini alırda gelir. Öyledir yani buraların kışı. En son 14 yıl önce bu kadar geç kalmış . Sonra da bir gelmiş pir gelmiş. Bu şehre döndükten sonra, burada geçireceğim üçüncü…
Depremlerin Tetiklediği Kafamdaki Artçılar.
Deprem görmüş birisi olarak söyleyeyim, çok korkunç birşey. Depremin olduğunu gördüğünde insan, yada yaşadığında çaresizlik, acizlik, korku, endişe, ümitsizlik,öfke,acı… Tüm olumsuz duygular aynı anda insanın üzerine çullanıyor. Dün gece olan düzce merkezli depremi düşününce aklımdan neler neler geçti anlatamam. İnsan sevdiklerinin başına birşey gelmesini değil, korkmasını dahi istemiyor. Oysa bu öyle birşey ki insanın korkudan…
Yeraltından Pusulalar -13
Sabahtan beri mektupların birini kapatıp ötekisini açmış okumuş da okumuş ancak herhangi bir isim bulamamıştı. Oturduğu yerden kalkıp odanın içerisinde dolaşmaya başladı. Daha fazla acı çekmek istemiyordu. Her mektup açışında daha bir kötü hissediyordu çünkü. Bir aralık tüm mektupları tek seferde açıp sıraya dizmeyi düşündü. Çünkü açtığı her mektupta, o mektubun yazıldığı tarih vardı. Aradığı…
Geberiyorum…
Bazı şarkılar canlı gibidirler sanki. Bazen dinlediğinizde yakanızdan tutar gibi sizi silkeler canınızı alacak gibi olurlar. Öyle duygusal , öyle hisli ve derindirler. Ahmet Aslan’ın söylediği bir şarkı var hani. Bundan 6 yıl önce ilk kez duyduğum o şarkıyı hiç unutmuyorum. Gergin gecelerin birinde işyerinde sabaha doğru bir aralık uyuyakaldığım koltukta sırayla çalan şarkılar içinde…