Her şey yarım!
“Dışarıda sensiz bir pazartesi
Yeniden başlamak lazım
Hatırlamamak en iyisi…” diye başlayan bir şiir var bilmem bilir misin? Ne çok dinlerdim eskiden. Nerden geldiyse aklıma, oturdu içime.
Hayata dair yaptığım tüm çözülmeler, tüm tespitler öylece boynu bükük. Aslında şöyle yapmak lazım, yada öyle değil de böyle düşünmek lazım kabilinden bahsini açtığım ne varsa yarım kalmış bir kitabın dağınık satırlarından ibaret.
Her şey yarım. Şarkılar yarım, besteler yarım, hikayeler yarım, sanat yarım, okumalar yarım, zanaat yarım, akıl yarım, duygu yarım, “Can yarım !”.
Öylece olduğu yerde bırakmak mı lazım kimi şeyleri. En yarım şekliyle. Hani bitirilmiş sanat eserlerindense bitmemiş eserler daha çok göze batar ya hani. Öyle içime batsın mı istiyorum acaba?
Bilmiyorum.
Bizim şehrimizde bir bina vardı. Ben lisedeyken kaba inşaat olarak dururdu. Hala öyledir. Aradan ne kadar zaman geçmiş hala bitirilmemiş. Sahibi istese hemen bitirebilir ama nedendir bilmem öylece duruyor. En kaba haliyle. Kendimi ona benzettiğim oluyor zaman zaman. Yontulmamış. Düzeltilmemiş. Boyanmamış. Duvarları inşa edilmemiş.
Ne zamana kadar böyle göze batacağız kim bilir.
İbrahim Sadri-Sensiz Yarım