
Böyle bir mektup yazma ihtiyacını neden duymuş olasınız ki? Akla ilk gelen soru bu. Düşünmesi de tuhaf yazması da. 10 yıl sonraya ulaştığınız da bugün olmuş olan her şeyi biliyor olacaksınız. Arada bir takım pişmanlıklar olacak. Yahut mutlu, mesud, müreffeh zamanlar göreceksiniz. Bunların hepsini o zamana kadar yaşamış olacağınız için zaten biliyor olacaksınız Fakat bugünden başlayarak bilinmeyene doğru bir mektup yazarak, içeriğini tahminlerin ve umutların dolduracağı bir yazı hayli ilginç olacaktır. Bu çılgın fikir bana ait değil.Atöylede ki 6. haftaya ait çalışma programından bir bölüm. Ancak,yazarlıkta sınırları zorlamak için iyi bir basamak.Ayrıca kişinin kendi iç dünyasına uzanması açısından fayda sağladığını düşünüyorum. Böylesi bir mektup kaleme alınca, gelecekteki yerinizi belirlemiş oluyorsunuz. Ulaşılmış hedeflerden geriye doğru bir ışık yollama adına önemli bir adım. Kendi önünüzü gelecekten itibaren aydınlatıyorsunuz.
Algılaması biraz zor geldi ilk başta. Zamanda yolculuk gibi kavramların çok uzağındayız. Kelebek etkisi veya Frekans filmlerinin senaryolarında olduğu gibi, olaylara etkileyince,sebep sonuç açısından koca bir hayatın tamamen değiştiği örnekler, belki hiç olmayacak. Ancak bunların olmayacak olması, umutlarımıza ket vurmayı gerektirmiyor.
Yaşayacağız,gezeceğiz, göreceğiz, umut edeceğiz, düş kurup, düşlerimizin içinde mutlu kareler kaydedeceğiz.
Sağlıcakla kalın.
mektup deyince aklıma şu mektuplu mani geldi;
mektup yazdım acele
al eline hecele
mektup benim vekilimdir
koy koynuna gecele
BeğenBeğen
Güzel mani.
bir şarkı vardı birde,
mektup yazdım kış idi
kalemim gümüş idi
daha çok yazacaktım
elim kolum üşüdü 🙂
BeğenBeğen