
Bir insan bir başkasının hayatına nasıl yerleşir? derlerse ne cevap verirsiniz?
Çok ilginç bir soru bu bence. Bir şarkı vardı hani “Bana herşey seni şapıyor…” diye. “Hatırlatıyor.” Şarkının sözlerini tek cümlede vermek istemememin nedeni tamamen politik ama gerçekten öyle mi? Neden hatırlar ki bir insan bir başkasını sürekli? Neden unutmak için kendisine fırsat vermez? Yada en azından acısını veya özlemini hafifletmek için bir süreliğine unutmak için kendisine imkan tanımaz veya tanıyamaz? Hasta olduğu için mi? Yada takıntı yaptığı için mi? Psikolojide karşılığı nedir bunun? Psikolojideki karşılığı ile ilgili sorduğum sorudan vazgeçtim. Yazdıklarımı silmek istemediğim içinde o cümleye laf yetiştiriyorum şu anda . Neyse işte. İnsan niye kendisini rahat bırakmaz. Kendi kendisine neden şunu diyemez? ” Ulan bir süreliğine bari kalbime saplı şu bıçağı çevirip durma”.
Bunun nedenine dair herkesin farklı bir açıklaması vardır illaki. Benim ki gibi açıklaması olanlar azdır ama. Hele yazmak gibi bir alışkanlığı varsa bir insanın, bunu da başlattığı yer ile taşıdığı yer arasında bir yaşanmışlık varsa, açıklaması daha bir zordur.
İnsan birisini bazen bir sözüyle hatırlar. O söz ne zaman diline gelse, yada o söze karşılık gelen bir olay ne zaman yaşansa, o söz ile birlikte o kişi de gelir aklının bir yerine sandalyesini kurar ve orada oturur sana bakar. Sende ona bakarsın öyle özlemli özlemli. Babamla biz öyleyizdir mesela. Ne zaman konuşsak, geçen yıl vefat eden rahmetli dedemin bazı sözleri gelir aklıma, Onun kimi sözleri dilimize pelesenk olmuştur artık. Sökemeyiz onu hayatımızdan. Sözler onundur. O sözler söylendiğinde de o gelir karşımızda duru,r eski duruşuyla, haliyle. Bunun en güzel hali, öğrendiğiniz hayatınızı değiştiren ve daima kullanmak durumunda olduğunuz özel birşeyleri size öğretendir. Annenizdir, babanızdır, öğretmenlerinizdir, sevdiğiniz ve size nasihat eden bir büyüğünüzdür, öğretmenlerinizdir, kitaplarınızdır, kimi zaman kitaplarını severek okuduğunuz sevdiğiniz yazarlardır.
Ama bu aşkla kendisine vurgun olduğunuz ve yaşamak zorunda olduğunuz dili size öğreten biri ise o zaman daha zordur onu akıldan, fikirden, duygudan ve düşünceden uzak tutmak. Her kelime ona aittir. Her film, her fikir, her düşünce, her şiir, her yazar, her şarkı her her her… herşey ama herşey. Bu nedir biliyor musunuz? Bu heart attack gibi birşeydir. Gelir gider. Bazen öyle yatırır uyandırmayasıya.
Napıyordum ben beş dakika önce biliyor musunuz? Oturup soru çözüyordum. Öyle duygusal, depresif bir modumda yoktu. Sadece efendi efendi oturmuş, bilgisayar dünyasına ait, son siber saldırılarla ilgili bir konuda soru çözüyordum. Birden bire bir kelimeye denk geldim. “riske atmak ,tehlikeye atmak” anlamına gelen bir inglizce fiil “jeopardize”. Bu kelime neden bana bu yazıyı yazdırdı? diye sormadan edemiyorum kendime. O kelimeyi öğrenmeye çalıştığım zamanlara gidiyorum. Tekrar tekrar zihnimde dolaştırıyorum her kareyi, her sesi, her telafuzu.Her günü böyle yaşadığınızı düşünsenize? Yada böyle yaşayacağınızı?
Bu kötü birşeydir demiyorum. Bu asla unutamayacaksınız, asla vazgeçmeyeceksiniz demektir. Obtain “elde etmek” değildir bunun anlamı fakat bu “never give up” demektir. Bu çok güzel bir histir. Bu bir yerde yaşayıp, bir başka yere ait olmaktır.
Benim gecemden sizin sabahınıza selamla.
Göksel Baktagir -Gecenin Nuru
Güzel anafor bir yazı olmuş ne güzel siz de kendinizle catisarak oradan oraya savrulmuş G.Baktagir e kadar gelmişsiniz.Bu gece de unutulmaz olacaktır.Yasadiginiza memnun kalacaksınız.Haddimi aşmaktan sakinirim bu yüzden birkaç kelime daha yazmadan size esenlikler dileyim.
BeğenLiked by 1 kişi
Teşekkür ederim nazik temenninizden ötürü.Dün gece unutulmaz tıpkı diğer yazıların yazıldığı gece yarıları gibi. Her okunduğunda, o yazı yazılırken neler hissedilmişse ,yeniden yaşandığı için unutulmaz. Bir döngüdeyiz tabiat gibi. Yazıp yazıp yaşıyoruz, kader kaleminin kendi yapraklarından taşıp bizim defterimizi çiziktirdiğini hissederek hatta…
BeğenBeğen
Bir yaşlı kişi uyarısı kabul ederseniz.Gece aklınızdan geçenleri hayal edin kurun faydalanın fakat insanın gerçek fikir ve davranış dünyasını tam yansıtmaz.Hele sizin gibi kadın kardeşlerimizin günde dört mevsim duygusunu yasayabildigi gerçeğini de düşünürsek,gece düşünce yürüyüşleri zor keyifli genellikle gerçeklikten uzaktır.Bu bana ait naçizane fikirler Bende böyle tezahür ediyor.Sizde umarım böyle değildir.Saygı ile.Esenlikler
BeğenBeğen